top of page

Memede Kist Belirtileri

  • Yazarın fotoğrafı: Doç.Dr.Çağlar Ertekin
    Doç.Dr.Çağlar Ertekin
  • 12 saat önce
  • 7 dakikada okunur
Memede Kist Belirtileri

Memede ele gelen bir kitle fark etmek pek çok kadını endişelendirebilir. Ancak her kitle kanser anlamına gelmez. Bunların önemli bir kısmı, içi sıvı dolu kesecikler olan ve tıp dilinde “meme kisti” olarak adlandırılan oluşumlardır. Meme kistleri çoğunlukla iyi huyludur ve kansere dönüşme riski taşımaz.


Araştırmalara göre her 14 kadından biri, yaşamının bir döneminde meme kisti ile karşılaşmaktadır. Bu kistler özellikle 40-49 yaş aralığında daha sık görülürken, menopoz sonrasında büyük ölçüde azalır.


Bu yazıda; memede kist belirtilerini, kistlerin ağrı yapıp yapmadığını, kola vuran ağrıya neden olup olmadığını, kist boyutunun tehlike işaretlerini, teşhis yöntemlerini ve tedavi seçeneklerini ele alacağız.


Memede Kist Nedir?


Memede Kist Nedir?

Meme kisti, meme dokusunda bulunan süt kanallarının tıkanması sonucu gelişen, içi sıvı dolu küçük keseciklerdir. Bu kistler tek bir memede olabileceği gibi, her iki memede aynı anda da görülebilir ve sayıları birden fazla olabilir. Basit meme kistlerinin duvarları genellikle düzgün, şekilleri oval ya da yuvarlaktır ve içerdikleri sıvı homojendir.


Meme kistleri çoğu zaman fibrokistik meme yapısının bir parçası olarak ortaya çıkar. Kadınların neredeyse yarısında yaşamlarının bir döneminde fibrokistik değişimler görülebilmektedir. Hormonal dalgalanmalar, özellikle östrojen fazlalığı, kist oluşumunda önemli bir rol oynar. Bu nedenle adet döngüsü sırasında kistlerin boyutlarında değişiklik olabilir.


Meme kistleri iyi huylu oluşumlardır ve tek başlarına kansere dönüşmezler. Ancak memede yeni bir kitle fark edildiğinde bunun kist mi, fibrokistik değişim mi yoksa başka bir oluşum mu olduğunu anlamak için mutlaka doktor kontrolüne başvurulması gerekir.


Memede Kistlerin Belirtileri Nelerdir?


Meme kistleri birçok kadında herhangi bir belirti göstermeyebilir. Özellikle milimetrik boyuttaki kistler, çoğu zaman rutin kontroller sırasında tesadüfen fark edilir. Belirti veren durumlarda ise en sık görülen bulgular şunlardır:


Ele gelen kitle: Meme kistleri genellikle kenarları belirgin, oval ya da yuvarlak şekilli, yumuşak kıvamlı ve bastırıldığında hareketli kitleler şeklinde hissedilir. Çoğu zaman kistler 1-2 cm boyutuna ulaşmadan elle fark edilmez. Bu nedenle küçük kistler uzun süre belirti vermeden kalabilir.


Meme hassasiyeti ve ağrı: Kistin bulunduğu bölgede dokunmakla hassasiyet ya da sızı olabilir. Özellikle adet öncesi dönemde hormonların etkisiyle kistler büyüyebilir ve bu da memede dolgunluk ve ağrıya yol açabilir. Adet dönemi sona erdiğinde şikayetler genellikle azalır.


Dalgalanma hissi: Yüzeyel yerleşimli kistler, içlerinin sıvı dolu olması nedeniyle üzerine basıldığında dalgalanma hissi verebilir. Bu durum, kistin yumuşak ve hareketli bir yumru olarak algılanmasına neden olur.


Meme boyutunda değişim: Daha büyük kistler memede şekil değişikliğine yol açabilir. Ayrıca adet döngüsüne bağlı olarak kistin büyüyüp küçülmesi, memede dönemsel olarak şişkinlik ya da hacim farklılığı yaratabilir.


Meme başı akıntısı: Bazı fibrokistik değişimlerde meme başından berrak, yeşilimsi veya kahverengimsi akıntılar görülebilir. Bu akıntı genellikle kistin kendisinden değil, kiste eşlik eden süt kanallarındaki genişlemeden kaynaklanır.


Belirtilerin şiddeti kişiden kişiye farklılık gösterebilir. Özellikle fibrokistik meme yapısına sahip kadınlarda adet öncesi dönemde şikayetler belirginleşirken, adet sonrasında hafifleme eğilimindedir.


Ancak memede yeni bir kitle, şekil bozukluğu, ciltte kızarıklık veya renk değişimi ya da meme başı akıntısı fark edildiğinde, bu bulgular her zaman sadece kiste bağlı olmayabileceği için mutlaka bir uzmana başvurulmalıdır.


Memede Kist Ağrı Yapar mı?


Meme kistlerinin büyük bir kısmı herhangi bir ağrıya yol açmaz. Hatta çoğu kadın, kistini ancak rutin ultrason kontrollerinde tesadüfen öğrenir. Ancak bazı durumlarda kistler memede ağrı ve hassasiyet yapabilir. Özellikle adet dönemine yaklaşıldığında, hormonların etkisiyle kistler biraz büyüyerek memede gerginlik yaratabilir. Bu da özellikle fibrokistik meme yapısına sahip kadınlarda adet öncesi dönemde sık görülen ağrı şikâyetlerine neden olur.


Kistin boyutu büyüdükçe ya da kistin içinde kanama meydana geldiğinde ağrı ihtimali artar. Büyük kistler çevredeki dokulara baskı yaparak rahatsızlık verebilir. Nadiren de olsa, kistin içine kanama olması ya da enfekte hale gelmesi (iltihaplanması) durumunda ağrı daha belirgin hâle gelir. Böyle durumlarda ağrı, kistin bulunduğu bölgede sürekli veya aralıklı bir sızı şeklinde hissedilebilir.


Adet öncesi dönemde yaşanan bu tür ağrılar genellikle basit ağrı kesicilerle hafifletilebilir. Ancak memede sürekli ağrı, kitlede hızlı büyüme veya alışılmadık bir değişim fark ederseniz vakit kaybetmeden doktora başvurmanız önemlidir.


Kısacası, meme kistleri genellikle şiddetli ağrıya neden olmaz. Ancak büyük, hızla büyüyen veya iltihaplanan kistlerin ağrı yapma olasılığı vardır. Bu gibi durumlarda doktor tarafından yapılacak değerlendirme ile kistin boşaltılması veya uygun tedavi sağlanarak ağrı kontrol altına alınabilir.


Memedeki Kistler Kol Ağrısı Yapar mı?


Meme kistlerinin tipik belirtileri arasında kol ağrısı yer almaz. Genellikle sadece memede lokalize bir rahatsızlık veya hassasiyet oluştururlar. Çoğu basit kist, memede sınırlı ağrıya neden olur ve kola doğru yayılım yapmaz.


Bununla birlikte, bazı istisnai durumlar mümkündür. Eğer kist çok büyürse ve meme dokusunda belirgin bir gerginlik yaratırsa ya da kistin içine enfeksiyon (iltihap) eklenirse, ağrı koltuk altına ve kola doğru yayılabilir. Bu durum genellikle kistin çevresindeki sinirlere baskı yapması veya iltihabi reaksiyonun etkilerinin yayılmasıyla ilgilidir. Nadir görülse de, enfekte bir kist bazen meme apsesine benzer şekilde hem kol ağrısına hem de ateşe yol açabilir.


Yine de unutulmamalıdır ki, memede kist varlığında kol ağrısı görülmesi pek beklenen bir bulgu değildir. Kol ağrısının daha sık görülen nedenleri arasında boyun fıtığı, kas-iskelet sistemi sorunları veya omuz problemleri yer alır. Bu nedenle, memedeki bir ağrıya kol ya da koltuk altı ağrısının eşlik etmesi durumunda, bunu mutlaka doktorunuza belirtmeniz gerekir. Doktorunuz gerekli gördüğünde muayene ve ek görüntüleme testleri ile ağrının kaynağını ayırt edecektir.


Sonuç olarak, meme kistleri genellikle kol ağrısına neden olmaz. Ancak her yeni ağrı ya da beklenmedik belirti mutlaka tıbbi açıdan değerlendirilmelidir.


Memede Kist Kaç mm Tehlikelidir?


Meme kistlerinin boyutları oldukça değişkendir. Çoğu zaman birkaç milimetrelik mikrokistlerden söz ederiz, ancak bazı kistler 4-5 cm çapına kadar ulaşabilir. Nadir de olsa literatürde 8-10 cm büyüklüğe kadar çıkan ve yine de tamamen iyi huylu olduğu saptanan kistlere rastlanmıştır.


Peki, kistin boyutu ne zaman endişe verici kabul edilir? Aslında tek başına büyüklük, kistin tehlikeli olup olmadığını belirleyen bir kriter değildir. Küçük ya da büyük fark etmeksizin, içi tamamen sıvı dolu ve duvar yapısı düzgün olan basit kistler genellikle sorun yaratmaz.

Buna rağmen boyutun göz ardı edilmemesi gerekir. Genel bir kural olarak, 2 cm’den (20 mm) daha büyük kistlerin klinik değerlendirmeden geçirilmesi önerilir. Çünkü kist büyüdükçe ağrıya, gerginlik hissine veya kozmetik açıdan rahatsızlığa yol açma olasılığı artar. Ayrıca büyük kitlelerin erken dönemde incelenmesi, başka olası sorunların gözden kaçmasını da engeller.


Küçük kistler (1-2 cm’den küçük) genellikle zararsız kabul edilir ve sadece rutin kontrollerde izlenir. Buna karşılık 2 cm’den büyük kistlerde ultrasonla detaylı inceleme yapılmalı, yapısında bir değişiklik olup olmadığı kontrol edilmelidir. Eğer kist hızlı büyüyor, duvar yapısı düzensiz görünüyorsa ya da içerisinde katı alanlar tespit edilirse, o zaman boyutundan bağımsız olarak ileri tetkik gerekebilir.


Aşağıdaki tabloda meme kistlerinin boyutlarına göre genel yaklaşım özetlenmiştir:


Kist Boyutu

Değerlendirme ve Öneri

< 5 mm (Mikrokist)

Çoğunlukla hissedilmez. Zararsız kabul edilir; tedavi gerekmez.

5–20 mm (Küçük kist)

Elle fark edilebilir olabilir. Genelde iyi huyludur; belirti vermiyorsa sadece rutin kontrollerle izlenir.

20–50 mm (Büyük kist)

Belirti (ağrı, hassasiyet) yapabilir. Ultrason ile detaylı değerlendirme ve doktor muayenesi önerilir. Gerekirse ince iğne aspirasyonu düşünülebilir.

> 50 mm (Çok büyük kist)

Nadir görülür. Belirgin kitle etkisi yapar. Genellikle içerisindeki sıvı iğne ile boşaltılır; tekrarlarsa veya şüpheli ise cerrahi olarak çıkarılabilir.


Yukarıdaki bilgiler ışığında, “tehlikeli kist boyutu” için kesin bir eşik bulunmamaktadır. Burada esas belirleyici olan kistin büyüklüğü değil, yapısıdır. Basit kistler, ister 5 mm ister 5 cm olsun, kötü huylu değildir ve genellikle yalnızca düzenli takip yeterlidir. Buna karşılık, içi yoğun içerikli veya bölmeli olan komplike kistler, daha küçük boyutlarda bile olsa dikkatle incelenmelidir.


Bu nedenle memede fark edilen her kitle, boyutuna bakılmaksızın mutlaka doktora gösterilmelidir. Erken değerlendirme sayesinde kistin basit mi yoksa ileri tetkik gerektiren bir yapıda mı olduğu kolayca anlaşılır.


Memede Kist Görüntüleri


Memede Kist Görüntüleri

Memede kist şüphesinde ilk başvurulan yöntem ultrasonografidir. Ultrason, özellikle içi sıvı dolu lezyonların tespitinde oldukça etkilidir ve kistin içeriği hakkında bilgi verir. Basit bir kist ultrason görüntüsünde çevresi düzgün sınırlı, içi tamamen siyah (anekoik) oval veya yuvarlak yapı olarak görünür. Bu siyah görünüm, kistin sıvı ile dolu olduğunu ve ses dalgalarını geçirdiğini gösterir.


Ultrason ayrıca kistin duvar kalınlığını, iç sıvının homojenliğini ve çevre dokularla ilişkisini değerlendirme imkânı sunar. Eğer duvarı düzensiz ya da içinde ekojen parçacıklar varsa, bu durum komplike kist olabileceğini düşündürür ve daha yakından incelenmesini gerektirir.

40 yaş üzerindeki hastalarda mamografi de tanıda kullanılabilir.


Mamografide kistler genellikle yuvarlak veya oval, düzgün sınırlı opak yapılar olarak izlenir. Ancak kistin sıvı mı katı mı olduğunu göstermek mamografiyle mümkün değildir; bu nedenle özellikle genç hastalarda ultrason her zaman öncelikli yöntemdir.


Şüpheli bulgular görüldüğünde radyolog, BI-RADS sistemiyle değerlendirme yapar ve gerekirse biyopsi veya ek tetkikler önerir. Ayrıca bazı durumlarda ince iğne aspirasyonu hem tanı hem de tedavi amacıyla uygulanabilir.


İnce bir iğneyle kistten sıvı alınarak hem yapısı değerlendirilir hem de büyük kistlerin oluşturduğu baskı azaltılarak hastaya rahatlama sağlanır.


Özetle, ultrason meme kistlerinin tanısında altın standarttır ve çoğu durumda tanıyı netleştirir. Mamografi ise özellikle 40 yaş üstünde tarama amacıyla kullanılır. Şüpheli durumlarda iğne ile örnek alma ya da kist boşaltma işlemleri tanıya katkı sağlar ve tedaviye destek olur.


Memede Kist Tedavisi


Meme kistlerinin tedavisi, kistin boyutuna, tipine ve hastada oluşturduğu şikâyetlere göre planlanır. Küçük ve basit kistlerin çoğunda aktif bir tedaviye gerek yoktur; düzenli aralıklarla muayene ve ultrason takibi yeterlidir. Özellikle 3 cm’den küçük ve ağrı yapmayan kistler genellikle sadece izlenir. Ancak kist büyükse, hızla büyüyorsa veya ağrıya yol açıyorsa müdahale gerekebilir.


Başlıca tedavi yöntemleri şunlardır:


İnce iğne aspirasyonu: Ultrason eşliğinde kistin içindeki sıvı boşaltılır. İşlem birkaç dakika sürer, genellikle anestezi gerektirmez. Sıvı berraksa patolojiye gerek duyulmaz, ancak kanlıysa laboratuvara gönderilir. Kist tekrar sıvı biriktirebilir; bu durumda aspirasyon tekrarlanabilir.


Hormon tedavisi: Sık tekrarlayan veya çok sayıda kisti olan hastalarda doğum kontrol hapları gibi hormonal ilaçlar kullanılabilir. Bu tedavi, adet döngüsünü düzenleyerek kist oluşumunu ve ağrıyı azaltabilir.


Cerrahi müdahale: Çok büyük, komplike ya da aspirasyonla kaybolmayan kistlerde cerrahi çıkarım tercih edilebilir. Çıkarılan kist dokusu mutlaka patolojik incelemeye gönderilir.


Yaşam tarzı önlemleri: Destekleyici sütyen kullanmak, kafein tüketimini azaltmak ve düşük yağlı beslenmek bazı kadınlarda şikâyetleri hafifletebilir. Bu yöntemler tek başına tedavi edici olmasa da özellikle adet öncesi dönemde fayda sağlayabilir.


Sonuç olarak, meme kistleri çoğunlukla iyi huyludur ve her hastada farklı yaklaşım gerekebilir. Düzenli kontrolleri aksatmamak ve doktor önerilerine uymak, sürecin güvenle yönetilmesini sağlar.


Sonuç


Memede kist tespit edilmesi çoğu kadını endişelendirse de genellikle korkulacak bir durum değildir. Meme kistleri sık görülen, iyi huylu oluşumlardır ve kansere dönüşmezler. Belirtileri bilmek ve ne zaman doktora başvurulacağını öğrenmek gereksiz kaygıları azaltır.


Kistler genellikle ele gelen yumuşak kitleler, adet öncesi hassasiyet ve nadiren akıntı şeklinde belirti verebilir. Çoğu küçük kist ağrı yapmaz ve kendiliğinden kaybolabilir; bazıları büyüdüğünde rahatsızlık verebilir. Kola vuran ağrı tipik değildir, böyle bir durumda mutlaka doktora danışılmalıdır.


Meme kistlerinin büyük bölümü tedavi gerektirmez, yalnızca düzenli takip yeterlidir. Gerektiğinde ultrasonla tanı konur ve ince iğne aspirasyonu ile kolayca tedavi edilebilir. En önemli nokta, memede yeni bir kitle fark edildiğinde vakit kaybetmeden doktora başvurmaktır. Basit bir kist olduğu anlaşılırsa kaygınız azalır; farklı bir durum varsa erken teşhis sayesinde tedavi şansı artar.


Sonuç olarak, meme kistleri hakkında bilinçli olmak ve düzenli kontrolleri ihmal etmemek sağlığınızı korumanın en etkili yoludur.


Memede Kist Tedavisi, 
memede kist nasıl geçer

Comments


bottom of page